Ne Kadar Kirlendiğimizi Koronavirüs Sayesinde Gördük
15 Mart 2020İçişleri Bakanlığından Koronavirüs Tedbirleri Ek Genelge
16 Mart 2020Halepçe Katliamı’nın 32. Yılı
İran Irak Savaşı’nın sonlarına doğru gerçekleşen ve binlerce sivilin zehirli gazdan etkilenerek hayatını kaybettiği Halepçe Katliamı’nın üzerinden 32 yıl geçtiği hâlde katliamın acısı hâlâ taze.
16 Mart 1988 tarihinde insanlık tarihinin en korkunç soykırımlarından biri Irak diktatörü Saddam Hüseyin idaresindeki Baas rejimi tarafından gerçekleştirildi. İran-Irak arasında gerçekleşen savaşın sonuna doğru Irak savaş uçakları Halepçe kentini zehirli gazlarla bombaladı. Bombardımanda aralarında kadın ve çocukların da yer aldığ 5 binin üzerinde sivil katledildi.
‘Kürt Kasabı’ olarak bilinen ‘Kimyasal Ali’ isimli Saddam’ın cellatlarından birinin yönetiminde gerçekleşen Halepçe soykırımında 5 bin insanın hayatını kaybettiği resmî olarak ifade edilmektedir.
16 Mart 1988’de Halepçe’nin kimyasal silahlarla bombalanmasının üzerinden 32 yıl geçti; ancak yakınlarını kaybedenlerin acısı tazeliğini koruyor.
Saldırının etkisi daha sonraki yıllarda da kendisini gösterdi. Kimyasal gazların kalıntıları nedeniyle hayatını kaybeden çok sayıda kişi oldu, kimilerinin tedavileri ise devam ediyor.
Araştırmacılara göre, Halepçe’de kullanılan “sinir ve hardal gazı” sadece toprak ve suya karışmadı, saldırıya maruz kalanların genlerini de etkiledi. Bu yüzden sakat doğum oranlarında da gözle görülür bir artış yaşandı.
Büyük acı çeken Halepçeliler, uluslararası toplumdan bunun yalnızca bir kimyasal saldırı değil, “soykırım” olarak değerlendirilmesini talep ediyor.
Saldırı nasıl gerçekleşti?
Irak’ın diktatör lideri Saddam Hüseyin, İran ile 1980 yılında 8 yıl gibi uzun sürecek bir savaşa girmişti. Savaş sürecinde Kürtler de kendi kentlerini korumaya aldı. Ancak Saddam ve “Kimyasal Ali” olarak tanınan amcası oğlu Ali Hasan el-Mecid, kimyasal silahlar taşıyan jetlerine Halepçe’yi bombalama emrini verdi.
Halepçe kenti ve çevresine 16 Mart 1988’de saat 10.55’te hardal ve sinir gazları taşıyan bombalar yağmaya başladı. O anlara şahit olanlar, kente düşen bombaların içindeki “elma kokulu” gazların birkaç dakika içerisinde tüm kente yayılmaya başladığını söylüyor.
Saldırıda atılan gazın sadece toprak ve suyu değil insanların genlerini bile etkilediği, sonradan kentte birçok çocuğun engelli veya hasta doğduğu, bunun da genlerde meydana gelen değişikliğin sebebiyle olduğunu belirtiliyor.
Başkan Mesud Barzani, ağır bedel ödeyen Halepçelilerin acısını hafifletmek ve bölgenin kalkındırılmasını sağlamak için 16 Mart 2016’da Halepçe’nin vilayet olmasını içeren yasayı onayladı.
Irak Meclisi’ndeki bütçe görüşmelerinde her vilayet gibi Halepçe’ye de bütçe ayrıldı. Ancak resmî olarak henüz adımlar atılmaması Halepçe halkında büyük rahatsızlıklara yol açmış durumda.
Suçlulara idam
Baas rejimi yıkıldıktan sonra Saddam Hüseyin ve Hasan Ali Mecid, katliamından yargılandı. Bu sırada ‘Duceyl Katliamı’ndan dolayı ölüm cezasına çarptırılan Saddam Hüseyin, asılarak idam edildi. Mecid ise, “İnsanlığa karşı suç işlemek ve soykırım” suçlarından yargılandığı davada 24 Haziran 2007’de ölüm cezasına çarptırıldı. Mecid’in cezası, 25 Ocak 2010’da infaz edildi. Mecid’in idam kararının imzalandığı kalem ve asıldığı ip Halepçe’deki müzede sergileniyor.
Halepçe Katliamı, 2. Dünya Savaşı’nda atom bombasıyla yerle bir edilen Hiroşima ve Nagasaki’den sonra dünya tarihine en büyük katliam olarak geçti.