İçişleri Bakanlığından Koronavirüs Tedbirleri Ek Genelge
16 Mart 2020Panik Yapma Kitap Oku
18 Mart 2020Çanakkale Zaferi’nin 105. Yıl Dönümü
18 Mart 1915 yılında dünyanın en büyük donanmasına karşı kazanılan Çanakkale Deniz Savaşı, İtilaf Devletlerinin Hasta Adam diye yok etmek istediği Osmanlı’nın yok olmayarak küllerinden doğduğuna tüm dünyanın şahit olduğu zaferdir. Dünya tarihinin seyrini değiştiren Çanakkale Zaferi, Osmanlı’nın kesin zaferiyle sonuçlanmıştır.
1.Dünya Savaşında İtilaf devletlerinin Osmanlı toprakları üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için Çanakkale üzerinden İstanbul’u ve oradan tüm Anadolu topraklarını ele geçirmek maksadıyla karadan ve denizden saldırıya geçtiği savaştır. Osmanlı’nın son dönemlerinde art arda kaybettiği topraklar nedeniyle, Avrupa Devletleri tarafından Osmanlı Devleti ‘Hasta Adam’ olarak nitelendirilmiştir. İtilaf devletleri Anadolu ve diğer tüm Osmanlı topraklarını ele geçirme düşüncesiyle topyekûn saldırıya geçer. Osmanlı ve Dünya tarihi açısından dönüm noktası olan Çanakkale Savaşı, karada ve denizde İtilaf devletlerinin başarısızlıklarıyla sonuçlanmıştır. Osmanlı bu savaşı kazanmış olsa da büyük kayıplar vermiştir. Çanakkale Savaşı’nın olduğu yıllarda ülkenin farklı bölgelerinde yer alan okullar hiç mezun vermemiştir.
Tarihe altın harflerle Çanakkale Destanı olarak yazılan Çanakkale Savaşı’nın önemini anlamak için İtilaf Devletlerinin Osmanlı üzerindeki emellerini iyi bilmek ve kavramak gerekir. Dünyanın en büyük donanmasına sahip olan İngiltere, dümenini Osmanlı topraklarına çevirdiğinde Çanakkale’yi geçip iki gün sonra İstanbul’u ele geçirmek ve ardından Anadolu’dan Osmanlı’nın izinin yok etmek amacıyla yola çıkmıştır.
Çanakkale Savaşı’nın Önemi
Osmanlı içten içe yok olmaya başladığında zaten tek hedefi Orta Doğu ve Anadolu topraklarına yerleşmek olan Avrupa’nın sömürge devletleri, Osmanlı’ya savaş ilan ederek birçok farklı cephede saldırmıştır. Dört bir yandan saldıran İngiltere, Fransa, İtalya ve Rusya’ya karşı kendini savunan Osmanlı ordusu, sadece askerî birlikler tarafından değil, eli silah tutan kadın erkek herkes tarafından savunulmaktaydı.
Her cephede büyük kayıplar veren Osmanlı’nın en büyük kaybı hiç şüphe yok ki Çanakkale Cephesidir. İtilaf devletlerinin Çanakkale’yi geçmesi durumunda ilk hedefleri İstanbul’u işgal etmek ve oradan tüm Anadolu’ya yayılarak Osmanlı’yı bu topraklardan atmaktı. Birkaç gün sonra İstanbul’a varacakları niyetiyle İngiltere’den yola çıkan İngiliz Donanması, Hasta Adam dedikleri Osmanlı Devleti’nin askerleri tarafından bertaraf edilerek, ellerinde kalan donanma ve askerleriyle yurtlarına dönmek zorunda kaldılar.
İtilaf Devletlerinin Deniz Harekâtı 1915’in şubatında Çanakkale’nin bombalanmaya başlaması üzerine savaş resmen başlamış oldu. 18 Mart 1915’e kadar süren deniz savaşında İtilaf devletleri, Çanakkale’yi geçmenin o kadar da kolay bir iş olmadığı kabul ederek deniz savaşında başarısız olduklarını kabul ederek geri çekildiler.
Nusret Mayın Gemisi
Nusret mayın gemisi, Çanakkale Savaşında tesis ettiği mayın hatları ile “18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi’nin kazanılmasında büyük rol oynamıştır. Yüzbaşı Hakkı Bey komutasındaki Nusret mayın gemisi, 8 Mart 1915 sabahı büyük bir gizlilik içerisinde Erenköy Koyu önlerinde sahile paralel olarak 26 mayın dökerek, yeni bir mayın hattı meydana getirmiştir.
18 Mart 1915 sabahı saat 10.00’dan itibaren Müttefik Donanması, Boğazı zorlamaya başlamıştır. Osmanlı kıyı bataryalarından açılan topçu ateşi sonucu manevra yapma ihtiyacını hisseden müttefik donanmaya ait gemiler, Nusret mayın gemisi tarafından dökülen mayınlara çarpmış, İngiliz donanmasına ait Ocean ve Irresistible zırhlıları ile Fransız Donanmasına ait Bouvet zırhlısı batmıştır. Ayrıca müttefik donanmaya ait Gaulois, Suffren, Inflexible zırhlıları ağır hasar almış, bir çok zırhlı da çeşitli yaralar almıştır.
Çanakkale’yi denizden geçemeyen İngiliz ve Fransızlar, 25 Nisan 1915 tarihinde karaya asker çıkartarak 20 Ocak 1916 tarihine kadar sürecek olan kara harekâtını başlatmışlardır.