Bir Arakan Belgeseli: Nobel Ödüllü Katliam
30 Temmuz 2020Kurbanın Mahiyetini Anlamak
3 Ağustos 2020Çocuklara Sürekli ‘Aferin’ Demek Doğru mu?
Çocuklarının davranış kalıplarının gelişmesinde onlara uyguladığımız telkinler belirleyici rol oynuyor. Çocuklara sürekli ‘Aferin’ demek doğru mu?
Araştırmalara göre çocuğunuz bir şey başardığında bizim her seferinde söylediğimiz “İyi iş çıkardın”, “Aferin benim oğluma/kızıma”, “Aslansın” gibi ifadeler bir süre sonra çocuğa motivasyon olmaktan çok, çocukta onaylanma ihtiyacına neden oluyor.
Başarılı olmanın sınırı
Bir işi daha iyi yapabilmek için tekrar gerektiği doğru; ama ağzımızdan çıkan kelimelere dikkat etmek zorundayız. Mükemmelliğe atıfta bulunmak çocukta başarı hırsı, baskısı, stresi oluşturabilir. Üstelik bu ifade çocuğa “Eğer hata yaparsan yeteri kadar çalışmamışsın.” mesajı gönderiyor.
Bir şekilde düşüp bacağını inciten ve ağlayan çocuğa kendini kötü hissetmesin diye “Yok bir şeyin; bak iyisin.” deniyor. Çocuk için tahmin edilenden daha kötü bir mesaj veriliyor. Bu mesaj, iyi olmadığı için ağlayan çocuğa, “Sen bilmiyorsun, ben biliyorum; canın acımıyor.” anlamına geliyor.
Çabuk olması telkini
Okula gitmek için hazırlanan, kahvaltısını bitirmeye çalışan çocuğa “Çabuk ol! Geç kalacaksın.” diyerek onu zorlamak strese neden oluyor. Çocuğu gereksiz bir yarışa sokuyoruz. Bunun yerine sesimizi yumuşatıp “Haydi çabuk olalım.” dersek aynı takımda olduğumuz mesajını veririz.
Çocuk ve para sarmalı
Yeni çıkan bir oyuncağı görüp istediğinde “O kadar param yok.” dediğimiz çok olur. “Kids and Money” kitabının yazarı Jayne Pearl’e göre bu, işin kolayına kaçmaktır. Böyle söyleyerek verdiğimiz mesaj ise oldukça acıklı: “Cebimdeki parayı kontrol edemiyorum.” Bu, çocuklar için oldukça korkutucu olmalı. Bu arada 9-10 yaşındaki bir çocuk; korkmak yerine, eve alınan herhangi bir şeyi örnek olarak gösterip paramız olmadığına inanmayacaktır.
Yabancılar tehlikeli mi?
Yabancılar tehlikeli olabilir, bize zarar verebilir. Ama bazen çocuklar tanımadıkları hâlde kendilerine samimi yaklaşan, iyi davranan, şeker veren birini tehlikeli görmeyebilir. Yine yardıma ihtiyacı olduğunda polisi, güvenlik görevlisini yabancı olarak algılayıp gelecek yardıma direnç gösterebilir. Bu herkes için büyük kafa karışıklığı…
Psikolog uyarısı: “Çocuğun her yaptığına ‘aferin’ demeyin.”
Medical Park Ordu Hastanesinde ‘Anne ve babaların yaptıkları hatalar, çocuklarda davranış bozukluğu ve çözüm önerileri’ konulu düzenlenen seminerde konuşan Psikolog Nagihan Akarsu, çocukların yetişmesinde aile içi davranış ve dış faktörlerin önemli olduğunun altını çizdi. Psikolog Akarsu, çocukların her yaptığına aferin denilmesi hâlinde bu durumun kendilerini muhteşem hissetmesine yol açtığını belirterek, “Her şeye aferin denilmesiyle çocukların önünde hiçbir engel kalmıyor. Bunun etkisini özellikle ilkokula başladıktan sonra görüyoruz. Özellikle arkadaş çevresinin davranışları, lakap takmaları, çocuğun gerçek dünyasının aslında evdeki dünyayla aynı olmadığının farkına varmasına yol açıyor. Çocuk bir şey yaptığında ‘muhteşem olmuş’ yerine biraz daha gerçekçi şekilde ‘güzel olmuş’ demek, konuya gerçekçi bakmak çok önem arz ediyor.” diye konuştu.
Günümüzde çocukların övgü bağımlısı olduğunu, her isteklerini yerine getirmenin çocukların kendilerini farklı görmesine yol açtığını ifade eden Psikolog Nagihan Akarsu, “Çocukların bir gelişim süreci var. Her şeye ‘evet’ diyen çocuk bir anda her şeye ‘hayır’ diyebiliyor. ‘Hayır’ derken de bir teknik bulmamız gerekiyor. Bizim ‘hayır’ demelerimiz, açıklamalarımız yetersiz kalabiliyor. Burada asıl önemli olan kısım ‘hayır’ deme tutarlığını göstermek. Anne ve babaların en çok yaptıkları hata çocuklarının her istediğini yapmaları, çok koruyucu olmaları, onların yerine her şeyi düşünmelidir. Bunların sonucunda karşımıza çıkan tablo, hırçın, bencil, empati kuramayan bireylerdir.” ifadelerini kullandı.
Kural koyma, devamlı ödül ya da ceza vermenin doğru olmadığını söyleyen Psikolog Akarsu, şu bilgileri verdi: “Eğer her şeyin açıklamasını yapan bir anne ve babaysanız, duyarlaşmaya başlayan bir çocuğunuz var demektir. Doğru iletişim kurduğunuzu zannederken sadece baskı kurmuş, öneride bulunmuş olabilirsiniz. Oysaki bir şeye ‘hayır’ demek yerine seçenek sunmak, ‘Paramız yok’ yerine onu neden almadığımızı açıkça söylemek önemlidir. Bir yetişkinle konuşur gibi değil çocuğunuzu ilgilendiren tarzda konuşabilmek oldukça önemlidir.”