Yemen’de 12 Milyondan Fazla Çocuk İnsani Yardıma Muhtaç
24 Kasım 2020Kitap Okumayı Sevdirme Yöntemleri
27 Kasım 2020Mescidi Aksa Kudüs’te Değilmiş(!)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin İsrail’le normalleşmeye yeşil ışık yaktığı bu günlerde medyası da boş durmuyor. Veliaht Prens Muhammed bin Selman’a bağlı Ukaz gazetesinin yazarı Usame Yemani makalesinde “Kuran’da belirtildiği gibi Mescidi Aksa Kudüs’te değildir.” ifadelerini kullandı.
“Mescidi Aksa Kudüs’te değil”
Yemani’nin makalesinde şu akıl almaz ifadeler yer aldı: “Mescidi Aksa’nın Filistin’de olduğuna inanılmasının nedeni, birçok tarih ve tefsir kitabının Mescidi Aksa’nın işgal altındaki Kudüs’te bulunduğunun yazılmasıdır. Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) sözünü ettiği Mescidi Aksa, Filistin’de değil, Mekke ile Taif arasındaki el-Cairane bölgesinde bulunuyor. Mescidi Aksa, Resulu Ekrem’in (s.a.s.) ve halifelerin döneminde de bu isimle olmadığı gibi Filistin’de de değildir. Beytu’l-Mukaddes, bir şehirdir ve Mescidi Aksa bir mescittir.”
“Kudüs sıradan bir şehir”
Suudi yazar, makalesinde Kudüs’ün Müslümanların ilk kıblesi olduğu konusunda bir fikir birliği olmadığını öne sürdü ve bunu kendince şu ifadelerle kanıtlamaya çalıştı: “Kudüs sıradan bir şehirdir. Kudüs, Allah’ın Muhammed’e ve halifelere verdiği görevlerde belirtilen Mescidi Aksa değildir. Mescidi Aksa bir camidir. Müslümanlar namaz kılarken Mescidi Aksa yönüne bakmıyorlar.” dedi.
“Emevi Hanedanı Yönü Değiştirdi”
Mescidi Aksa’nın ilk kıble olmaması iddiasını ise Emevi hanedanından beşinci halife Abdulmelik ile destekleyen Yemani, şu ifadeleri kullandı: ‘”Abdulmelik bin Mervan H. 691 tarihinde Sahra Camii’nin kubbesini yaptırdı. Bu kubbeyi Abdullah bin Zubeyr’in isyan etmesinden dokuz yıl sonra inşa etti ve böylece yerel halkın Mekke’ye hacca gitmesini engelledi. O aşamada Abdulmelik namazın yönünü Kudüs’e doğru değiştirdi.”
Filistin Davasını Gölgelemek İstiyor
Usame Yemani’nin bu akıl almaz ifadeleri büyük bir tepki gördü. Analistler, yazarlar ve aktivistler bu iddiaların Filistin davasını görmezden gelen Suudi rejiminin İsrail’le normalleşmesini desteklemek için ortaya atıldığını belirttiler. Suudi medyası bu tip haberler ve makalelerle İsrail’le normalleşme konusunda Suudi kamuoyunu uzun zamandır yönlendirmeye çalışıyor.
Peygamber’e bile dil uzattılar
Körfez’de ‘normalleşme’ adıyla başlayan İsrail açılımı tamamen kontrolünü kaybetti. Geçtiğimiz haftalarda da Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) Veliaht Prens Muhammed bin Zayed’in sözde gazetecisi Hamad al Mazrouei, Peygamber Efendimiz’e (s.a.s.) suçlamalar yöneltmişti. Peygamber Efendimiz’e “Hayber’de Yahudilere haksızlık etme” iftirasını atan Mazrouei, “Onları Medine’den kovdu. 629’da Medine’den ihraç edilen Hayber Yahudileri için İsrail’den özür diliyorum.” ifadelerini kullanmıştı.
Normalleşmeye karşı değilim
İsrail’in gazetesi Haaretz’in haberine göre Suudi Veliahdı Muhammed bin Selman’ın İsrailli yakın dostu Haim Saban’a tıpkı Emirlikler ve Bahreyn gibi İsrail’le ilişkileri normalleştirmek istediğini; ancak Katar’dan ve kendi halkının tepkisinden korktuğunu söylediğini öne sürmüştü. The Foundation for Ethnic Understanding’ın başkanı Amerikalı haham Mark Schneier, Suudi prens Halid bin Selman’dan naklen, Suudi Krallığı’nın İsrail’le ilişkilerini normalleştirmesinin sadece bir “zaman meselesi” olduğunu duyurmuştu.
Kaynak: Yeni Şafak