Salgınlar ve Ekosistem
20 Nisan 2020Gündeme Biraz Ara
22 Nisan 2020Ramazan Sofralarında İsraftan Kaçınılmalı
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz, “Ramazan ayında iftar ve sahur sofraları mütevazı olmalı. Sofralarda israftan kaçınalım.” dedi.
Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz, yaptığı açıklamada, ramazan ayının oruç ve Kur’an ayı olduğunu söyledi.
İnsanların ramazan ayının iklim ve bereketinden faydalanması gerektiğini belirten Yılmaz, “Müslümanlar bu ayı dolu dolu geçirmeli. Kur’an-ı Kerim bu ayda bol okunmalı ve iyi anlaşılmalı.” diye konuştu.
Yılmaz, ramazanın insanlara farkındalığı öğretme ayı olduğunu aktararak, “Bu ay, aç olanın, yoksul olanın hâlinden anlama ayı olması nedeniyle de önemlidir. Allah bize sunmuş olduğu bütün imkânları israf etmeden, en uygun ve verimli şekilde kullanmamızı emrediyor. İsraf, dinimizde haramdır. Bundan dolayı nimetleri israf olacak şekilde hoyratça kullanmamalıyız. Özellikle ramazanda iftar ve sahur sofralarında israf oldukça fazla. Oysaki ramazan bize israfı ve farkındalığı öğretmek için geliyor. Bundan dolayı ramazan ayında iftar ve sahur sofraları mütevazı olmalı. Sofralarda israftan kaçınalım. Burada önemli olan yemekleri çeşitleri ve sofranın zengin gözükmesi değildir. Oruç tutuyorum diye çok yemek yapmak ve israfa varmak, dinimizin kurallarına uymaz.” ifadelerini kullandı.
“Ramazanda iyiliklere yönelmeliyiz”
Yılmaz, ramazan ayında diğer aylarda olmayan ibadetlerin olduğunun altını çizerek, “Mesela beş vakit namaz dışında teravih bu ay oluyor. İslam’ın beş temel emrinden dört tanesini bu ay daha yoğun şekilde ibadet yaparak yaşıyoruz. Bu ayda yapılan ibadetler bize yoğun bir arınma iklimi sunuyor. Ramazanda kötülerden uzaklaşıp, iyiliklere yönelmeliyiz. İbadetlerin asıl amacı Allah’a yakınlaşmaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
İslam dininde kimin oruç tutup tutamayacağının belirtildiğini vurgulayan Yılmaz, “Doktorların kendisine sağlık açısından oruç tutmasının zararlı olduğunu söyledikleri kimseler, hastalıkları sürecinde tutmayıp daha sonra oruçlarını tutabilirler veya hiç düzelme imkânı olmayanlar ise fitre vererek oruç sorumluluğundan düşerler.” dedi.
Kaynak: AA