Anne Babaların Çocuk Kavramını Anlamakta Zorlandıklarını Fark Ediyoruz
24 Nisan 2019Lise Öğrencileri Tasarım Beceri Atölyelerinde Bilim ve Sanatla Buluşacak
25 Nisan 2019Türkiye’de 500-600 bin Üstün Zekâlı Çocuk Bulunuyor
TÜZDEV Genel Başkanı Opr. Dr. Tekden, “Türkiye’de ilkokul, ortaokul ve lise çağlarında tahminen 500-600 bin üstün zekalı, 5-10 bin de dâhi çocuk olduğunu söyleyebilirim. Vakıf olarak bunları arayıp bulmak istiyoruz.” dedi.
Bursa’da bir etkinliğe katılan Türkiye Üstün Zekâlı ve Dahi Çocuklar Eğitim Vakfı (TÜZDEV) Genel Başkanı Opr. Dr. Kemal Tekden, yaptığı açıklamada, üstün zekâlı çocukların keşfedilip değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye toplumunda uzun yıllardır üstün ve dâhi çocukların keşfedildiğini dile getiren Tekden, “Osmanlı döneminde ‘turnacıbaşı’ gibi insanlar tarafından ya da bu konuda yetişmiş uzman eğitimciler tarafından çocuklar anlaşılabilir, keşfedilirdi. Vakıf olarak biz de günümüzde bunun için mücadele ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Tekden, eğitimcilere, ailelere ve kamuoyuna bu konuda farkındalık eğitimi aşılamaya çalıştıklarını anlattı.
Yaramazlık ile zekilik arasındaki ayrıma dikkati çeken Tekden, şöyle devam etti:
“Bazı yaramaz çocuklar bazen ‘zeki’ diye karıştırılabiliyor veya çok zeki çocuklar geri zekâlı muamelesi görebiliyor; asıl sıkıntı burada zaten. Erken okuyan çocukların ve aynı zamanda çok soru soran çocukların ‘zeki’ olduğu düşünülür; ama bu soruların manalı, derin sorular olması gerekiyor; gereksiz, anlamsız şeklinde değil. Manalı, derin sorular soran çocuklar genellikle zekidir, üstün zekâlıdır. Üstün zekâlı çocuklar genellikle enerjiktirler, belli alanlara kendilerini odaklaştırırlar. Kelime hazneleri güçlüdür. Bilimsel merak içindedirler. Uzay konusunda araştırma yaparlar. Tabiatın çeşitli yönleriyle alakalı sorular sorarlar. Bazen büyük insanların soramadığı soruları sorabilirler. Aykırı tiplerdir. Aykırı bakış açısına sahiptirler.”
Beşeri sermayenin önemi
Opr. Dr. Kemal Tekden, her çocuğa sevgiyle yaklaşmak, sordukları sorulara gayriciddi veya üstünkörü yanıtlar vermek yerine istek, beklenti ve hayalleri doğrultusunda cevap vermek gerektiğini vurguladı.
Allah’ın bütün toplumları eşit yarattığına değinen Tekden, şunları kaydetti:
“Bütün toplumlarda yüzde 2,5 civarında üstün zekâlı, 10 binde 1 de deha çapında çocuklar bulunur. Bu konuda her toplum eşit düzeydedir. Önemli olan bunların farkına varıp onları ön plana çıkartabilmek. Biz tarihte hep bunu yapmışız, atalarımız yapmış ve bu nedenle güçlü olmuşuz. Maalesef şu anda bunu tam manasıyla yapabildiğimizi söylemem; çünkü dâhi çıkartamıyoruz. Ancak yurt dışına giderse oralarda yetişirse dâhi olabilen insanlar var; Aziz Sancar gibi. Oysa gelişmiş ülkeler beşerî sermayesini yani sadece üstün zekâsını değil, zekisini de kullanabilen, değerlendirebilen ülkeler olduğu gibi bizim çocuklarımızı alıp değerlendiriyorlar.”
Tekden, “beyin göçü”ne işaret ederek, bu durumun gelişmiş ülkelerin aleyhine olduğunu belirtti.
Türkiye’nin, beşerî sermayesine sahip çıkmasının önemli olduğunu dile getiren Tekden, “Türkiye’de ilkokul, ortaokul ve lise çağlarında tahminen 500-600 bin üstün zekâlı, 5-10 bin de dâhi çocuk olduğunu söyleyebilirim. Vakıf olarak bunları arayıp bulmak istiyoruz.” diye konuştu.