Pakistan’da Milyonluk Gösteri
22 Ocak 2021Dünyadaki Tüm Aç İnsanlara Yetecek Kadar Gıda İsraf Ediyoruz
27 Ocak 2021Çocuğunuzun Akıllı Telefonuna El Koyarsanız Ne Olur?
Daily Telegraph’ın haberine göre, Karly 3 ay boyunca oğlunun itirazlarına dayandı ve Dylan’daki değişikliği ilk 6 haftada gördü. Dylan’ın notları yükseldi, daha konuşkan ve enerjik oldu ve dışarı çıkıp oynamaya başladı.
Karly, “Bizim için çok doğru bir karar oldu, herkes yapmalı.” Dese de birçok aile bu sözlerin söylenmesinin kolay, ama yapılmasının zor olduğunu savunuyor.
Çocukların eğlenme aracı olarak akıllı telefonları tercih etmesi çok takdir edilmiyor; fakat ne yapılması gerektiğine dair pek bir araştırma da bulunmuyor.
Yapılan araştırmalara göre, 11 ila 16 yaş arasındaki çocuklar internette ortalama 26 paylaşım yapıyor. Aileleri sınır koyan çocukların yüzde 80’i de bu sınırları aştıklarını itiraf ediyor.
Peki, akıllı telefonlar aile yaşamını bu kadar etkiliyorsa, ne yapılması gerektiğine karar vermek neden zor?
Psikolog Dr Aric Sigman; ebeveynlerin, çocuklarındaki akıllı telefon algısını değiştirmeleri durumunda daha kolay karar alabileceklerini savunuyor.
“Akıllı telefon aptal bir tanım ve tıbbi bir hastalık”
Sigman, “Öncelikle akıllı telefon aptal bir tanım. Bunlar telefon değil. 10 yıl önceki dizüstü bilgisayarlardan güçlü bilgisayarlar.” diyor ve ailelerin, çocuklarının akıllı telefon kullanımına sınırlandırma getirmeleri gerektiğine inanıyor.
Sigman ayrıca gençlerdeki akıllı telefon kullanımının bir yaşam tarzı olarak değil, tıbbi bir hastalık olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.
Ebeveynlere ‘dijital günbatımı’ konseptini uygulamalarını söyleyen Sigman, anne ve babalara çocuklarını yatmadan bir iki saat önce elektronik cihazlardan ayırmalarını öneriyor.
Sigman, “Yatak odalarının çocukların duyularını kapattığı bir yer olması gerekiyor, ama telefonlar yatak odalarını eğlence merkezine dönüştürüyor. Elektronik cihazlarının gece geç saatlere kadar kullanılması ile ‘uyku kaybı’ arasında açık bir bağ var. Gece geç saatlerde bu cihazların kullanılması depresyon, endişe bozukluğu, kötü ders notları ve kilo almaya yol açıyor. Çünkü uykusuz kalmak açlık hormonlarını da etkiliyor.” diyor.
Doktor Sigman, ebeveynlere çocuklarına telefon bağımlılığının belirtilerini öğretmelerini öneriyor.
Sigman; ebeveynlerin, çocuklarına şöyle demesi gerektiğini belirtiyor: “Sosyal medyada vakit geçirmeni yasaklamıyorum, ama sosyal hayatı gerçek dünyada deneyimlemelisin. Sosyal medya hesaplarında sürekli vakit geçirip kendini başkalarıyla karşılaştırmak seni mutsuz edebilir.”
“O kadar kötü değil aslında”
3 ay boyunca telefon kullanmaya ara veren Dylan da telefonuna gelen bildirimlere cevap verememenin ilk başlarda kendisini üzdüğünü, ancak daha sonra bu durumun kendisini rahatlattığını söylüyor.
13 yaşındaki genç, “O kadar kötü değil aslında. Başka şeyler yapmak için epeyce zamanım oldu.” diyor.