Netanyahu: “İsrail Yalnızca Yahudi Halkının Ulus Devletidir”

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail’in tüm vatandaşların değil sadece Yahudilere ait bir ulus devlet olduğunu söyledi.

İsrail’de 9 Nisan’da gerçekleştirilecek genel seçimler öncesinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, aşırı sağ seçmenin desteğini alabilmek için söylemlerini sertleştirdi.

Netanyahu, Instagram üzerinden oyuncu ve model Rotem Sela ile tartışmaya girdi.

Şahsi hesabından, “İsrail tüm vatandaşların ülkesidir” paylaşımında bulunan Rotem Sela’ya cevap veren Başbakan Netanyahu, İsrail “ulusal bir devlet, tüm vatandaşlarının devleti değil, yalnızca Yahudi halkının” ifadelerini kullandı.

Netanyahu ayrıca, Araplar dâhil olmak üzere tüm vatandaşların eşit haklara sahip olduğunu, ancak İsrail’in Yahudi halkının ulus devleti olduğunu söyledi.

Başbakan Netanyahu ile Rotem Sale arasında geçen diyaloglar İsrail gündeminde tartışılmaya başladı.

“İsrail yalnızca Yahudi halkının ulus devletidir”

Netanyahu da kabine toplantısı öncesinde tekrar bu konuya değindi ve İsrail’i, herkesin eşit haklara sahip olduğu bir “Yahudi, demokratik devlet” olarak tanımladı.

Netanyahu ayrıca “Ancak İsrail, bütün vatandaşlarının değil, yalnızca Yahudi halkının ulus devletidir” ifadelerini kullandı.

Netanyahu, 9 Nisan’da yapılacak seçimlerde sağcı seçmeni konsolide etmek için nüfusun yüzde 17,5’ini oluşturan Arapları şeytanlaştırmakla suçlanıyor.

Netanyahu sürekli olarak muhaliflerinin Arap partilerinin desteğini alacağını ve Filistinlilere önemli tavizler verecekleri konusunu gündemde tutuyor.

Başbakan Netanyahu’nun bu sözleri, geçtiğimiz yıl İsrail parlamentosu Knesset’te kabul edilen “Yahudi Ulus Devlet Yasası”nı hatırlattı.

“Yahudi ulus devlet” yasası nedir?

İsrail Meclisi’nde 19 Temmuz’da çok az bir oy farkıyla kabul edilen Yahudi ulus devlet yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20’den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği kaydediliyor.

Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmî dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmî dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:

“Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir. İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihî ana vatanıdır. Dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail’e dönme hakkı vardır. Yahudilerin dinî günleri resmî tatil sayılacaktır. İsrail’in başkenti Kudüs’tür.”

Yasada yer alan, “İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihî ana vatanıdır” ifadesiyle Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihî varlığı ve haklarının da görmezden gelindiği belirtiliyor.

İsrail, dünyanın değişik bölgelerindeki Yahudileri İsrail’e gelip yerleşmeye teşvik ediyor; ancak 1948’de vatanlarından sürdükleri Filistinlilere geri dönme hakkı tanımayı reddediyor.