Kudüs’te Sular Durulmuyor
23 Nisan 2021155 Milyon Kişi Akut Gıda Güvensizliği Yaşıyor
6 Mayıs 2021Ramazanın Karakter Eğitimindeki Rolü
Çocuklar tertemiz bir fıtrat üzere yaratılmıştır. Onu şekillendirenler başta anne, baba ve öğretmen, sonra da çevresidir. Çocukların karakterleri; üzeri yazılmayı bekleyen tertemiz birer sayfa gibidir. Çocukların bu temiz fıtratlarının korunması ebeveynlerinin en büyük görevleri arasındadır. Çocukların karakter eğitimlerinde, kendilerine söylenenden çok, gördükleri ve yaşadıklarına itibar etmeleri bilinen bir gerçektir. Küçük yaştan itibaren terbiyelerine uygun ortamlarda bulunmaları, manevi atmosferleri solumaları, anne ve babalarından iyi şeyler görüp duymaları; karakterlerinin yerleşmesi ve gelişmesi bakımından önemli bir konudur. Bu nedenle ramazan ayı, karakter eğitimi için harika fırsatları bünyesinde barındıran bir ay olarak değerlendirilmelidir.
Kendini Karşısındakinin Yerine Koyabilen Çocuk Yetiştirmek
Sosyal hayattaki problemlerin çözümünde en çok ihtiyaç duyulan davranış “empati kurmak”tır yani kendini karşısındakinin yerine koyabilmektir. Ramazan ayında anne ve babalarıyla birlikte oruç tutan çocuklar; sosyoekonomik açıdan muhtaç olmasalar bile tuttukları oruçla birlikte, rutin hayatlarının dışına çıkarak muhtaçların hâllerini anlamaya başlayacaktır. Bu nedenle çocukları ramazan ayında oruca teşvik etmek gerekir. Oruç tutmaya çalışan çocukların başkalarının duygularını anlamada hassaslaştığı ve davranışlarında uysallaştığı görülecektir. Oruç tutan çocuk o ana kadar farkına varmadığı birçok nimetin değerini fark ederek şükretmeyi, nimetin kıymetini bilmeyi öğrenecektir.
Oruç Tahammülü de Öğretir
Ramazan ayına kadar her an atıştırmakla karnını doyuran çocuklar, oruç tutarak hazzını ertelemeyi, kendini disipline etmesi gerektiğini düşünür. Allah’ın koyduğu kurala uymaya çalışan çocuklarımız kendi kendine söz geçirebilmeyi, nefsinin isteklerine karşı dur diyebilmeyi öğrenecek ve bu sabır hâlini bir müddet sonra davranış olarak kendinde görecektir.
Sabahtan akşama kadar açlığa tahammül eden çocuk, aynı zamanda ağzını kötü sözlere karşı kapalı tutabilmeyi, olumsuzluklara kulağını kapatabilmeyi, gözlerini de yasaklanana bakmamayı sabır eğitiminin bir parçası olarak öğrenir. Anne ve baba olarak “Oruçluyum, sabrım kalmadı.” diyerek çocuklarına ve diğer insanlara kaba ve tahammülsüz davranmak iyi bir örnek olmayacaktır. Anne ve babaların kendi tahammülsüzlüklerini çocuklara yüklememeleri ve tahammül sınırlarını aşmamaları, aile içindeki birlikteliği de pekiştirecektir.
Problem Çözme Becerisi Kazandırma
Yetişen neslin en büyük problemlerinden biri de kural tanımaması ve “özgürlük” adı altında sınırlarını çizememesidir. Hâlbuki ramazan ayı çocuklara sınırların olduğunu hatırlatır. Bunun da üzerinde, kuralları koyan ve aşılmaması gereken çizgileri çizenin kim olduğunu hatırlatan bir aydır. İftarın ve sahurun bir saati vardır. Bu sınır yapılıp yapılamayacakların sınırlarını çizmiştir. Oruçla bunu fark eden çocuk bu sınıra riayet ederek maddi ve manevi bir terbiye ile terbiyelenir.
Çocuğa problem çözme becerisi dahi ramazanla ve oruçla öğretilebilir. “Sana oruçlu iken birisi sataşırsa ben oruçluyum de. Yine devam ederse orayı selametle terk et.” denilerek insanların var olan problemlerini çözmenin yolunun konuşmak olduğu, yine de çözülemiyorsa ortamdan uzaklaşmanın en güzel problem çözme metodu olduğu vurgulanmalıdır.
Oruç tutmak çocuğun özgüvenini de arttırır. Çünkü öz güven yaşadığı olaylar karşısında kendi kendini kontrol edebilmesiyle perçinleşir. Maddi ve manevi sıkıntılara sabrederek gününü oruçlu tamamlamayı başaran çocuklar, bir şeyi başarmanın verdiği öz güveni hayat boyu kullanacaktır.
Aidiyet Fikri Kazandırma (Sosyalleşme)
Ramazanda iftar ve sahur sofralarına ailecek birlikte oturmanın, gerek “aile kavramı”nın oluşması ve güçlenmesi gerekse “biz bilinci”nin yerleştirilmesi açısından çocukların sosyalleşmesine etkisi büyüktür. O güne kadar ailenin bütün fertlerinin aynı anda sofraya oturamaması aile kavramının yozlaşmasının en büyük nedenlerindendir. Oysa ramazanda ailenin bütün fertleri sofrada bir araya gelmek için çaba sarf eder. Aynı anda uyum içinde yemeğe başlanır. İftar sofrası; edilen dualarla ve ikramlarla unutulmaz bir hatıra, sosyalleşmeye ve aile bilinci oluşturmaya harika bir karakter eğitimi fırsatıdır.
Yine sahuru merak etmeyen, “Annemle babam gecenin bir vaktinde niçin yemek yiyorlar?” diye sormayan, sahurun esrarından etkilenmeyen çocuk yoktur. Esrarlı saatler kimlerle yaşandıysa özeldir. Aidiyet ve mensup olma fikri kazandıracağından, anne ve babalar çocukları ile dostluklarını perçinlemek ve aralarındaki iletişim engellerini yıkmak istiyorlarsa onları gece sahura kaldırmayı ve kıldıkları sabah namazına şahit etmeyi ihmal etmemelidirler.
Mukabele, Okumayı Sevdirir
Çocukların ileride en çok eksiklik hissedecekleri alışkanlık okuma olacaktır. Karakterlerine yön verecek bu önemli alışkanlık küçük yaşta kazandırılmalıdır. Çünkü kendi kendine olacak bir durum değildir. Çevresinden gördüğünü alan çocuk, anne babasının kitap okumasından, etrafındakilerin kitaba ve okumaya verdiği önemden dolayı bu davranışı kazanır. Çocuk mukabele ortamlarına götürüldüğü zaman karşılıklı okunan Kur’an-ı Kerim, yaşlı ve genç kitap okuyan topluluk, okuma faaliyetine gösterilen ciddiyet, çocukların karakterine okuma ile ilgili harika ve unutulmaz hatıralar yerleştirecektir.
Çocukları iyi yetiştirmek, gelecekte ayakları üzerinde durabilmelerini sağlamak, maddi ve manevi değerlerimizle donatabilmek için ramazan ayındaki bu fırsat bereketinden istifade etmek işleri kolaylaştıracaktır. Bu harika karakter eğitimi fırsatından yararlanabilmek gerekecektir.
Çocuklara “O Eski Ramazanlar”ı Yaşatacak Etkinlikler
- Ramazanın gelişiyle çocuğun odasına birlikte imsakiye asılarak, çocuğa iftar ve imsak vakitlerini takip etme görevi verilebilir. Bu, hem sorumluluk kazandırma hem de konulan kurallara uyabilme alışkanlığını kazandırmak için iyi bir fırsattır.
- Topun atılmasını ve ezanın okunup okunmadığını takip etme sorumluluğu verilerek “ezanda kulağı olma” alışkanlığı kazandırılabilir.
Etrafta Hacivat-Karagöz etkinliği varsa çocuk oralara götürülüp kendi kültürümüze ait karakterlerle tanıştırılabilir. Ticari maksatla oluşturulmuş yabancı karakterlerin yerine toplumumuza ait Nasrettin Hoca, Keloğlan, Hacivat-Karagöz çocuklarda millî bilincin oluşturulmasında faydalı olacaktır. - Teravih namazlarına çocukların da götürülerek o havayı teneffüs etmeleri, insanlardaki birlikteliği görüp cemaat ruhunu tatmaları da onlar için farklılık arz edecektir.
- Ay boyunca çekilecek iftar, sahur, ziyaret ve etkinlik fotoğraflarından bir albüm hazırlanarak bu ayda kazanılanlar sürekli hâle getirmeye çalışılabilir.
- SMS yerine renkli kartonlar alarak bayram tebrik kartları hazırlanabilir, kişi sevdiklerine çocuğuyla gönderebilir. Emek harcanarak hazırlanan bu kartlar SMS’ten daha anlamlı olacaktır.
- Çocukla birlikte abdest alarak günlük okunan Kur’an-ı Kerim’in bir sayfasını birlikte okunabilir, sonrasında da birlikte dua ederek ona örnek olunabilir.
- Çocuk için alınan bayramlığın aynısını, muhtaç bir komşuya hediye ettirerek yardımlaşma duygusunu tatması sağlanabilir. Yine çocuğun cebine para koyup, muhtaçlar için konulmuş kumbaralara bu paraları atması sağlanarak ramazan ayının bir yardımlaşma ve hayır ayı olduğunu kavratılabilir.