İslamofobi ile Mücadele İçin Çocuk Kitabı
13 Şubat 2021Suçlu Olan Çocuk mu Büyükler mi?
23 Şubat 2021Şehirleşme ve Eğitim
Türkiye’ye gelip baktığımda iki faktör görüyorum; şehirleşme ve eğitim. Türkiye’de şehirleşmiş ve eğitim görmüş insandan korkuyorum. Kesinlikle insafsız, kendinden ve kendi yakınlarının çıkarından başka bir şey düşünmüyor. Bu son derece kuvvetli bir duygu bende. İliğini sömürür bitirir, hiç acıma duygusu yoktur.
Ama şehirleşmemiş, okumamış, saf köylü olarak kalmışsa bir kişi; onda değerler bilinci çok yüksektir. Sanki eğitilmiş Amerikalı…. Burada çok önemli bir gözlem var. Bunun üzerine düşünmek lazım.
Canın küçüğü büyüğü olur mu?
Benim analığım Yörük’tü. Annem vefat ettikten sonra babam yeniden evlendi. Biz ona anne demedik, “Ayşe teyze” dedik. Ben daha on yaşındayım; sapanla, vicik dediğimiz küçücük bir kuşu vurmaya çalışıyorum. “Vurma oğlum.” dedi. Ben, “Sen ne bilirsin Yörük karısı!” tavrı içinde, “Ne var! Parmak kadar küçücük kuş.” dedim.
Analığımın cevabı; “Yavrum! Canın küçüğü büyüğü olur mu? Allah her birine bir can vermiş. Vurma yavrum, günah.” dedi.
Şu derinliğe bakın. Okuma yazması yok bu kadının. Ancak yıllar sonra bunun ne anlama geldiğini anladım. Anladığım zaman ağlamaya başladım.
Sağken bunun farkına vardım
Konferanstayım; böyle gözyaşı dökerek ağlıyorum. Yanımdaki Amerikalı kadın, “Ne oluyor bu adama?” diye meraklanmaya başladı. “Ne oluyor?” dedi. O kadar mutluydum ki, “Çok mutluyum.” dedim ağlayarak. Kendi kendime “Ya Rabbi! Çok şükür. Sağken bunun farkına vardım.” dedim.
Biz “Bütün insanlar kardeştir.” deyince sanki çok şey söylüyoruz. Kadın bunları aşmış. Canlardan oluşan bir aile, büyük küçük yok. Hepsi birbirine eşit. Onur eşitliği var. Canın küçüğü büyüğü olur mu? Allah hepsine can vermiş. Şu bilinci görüyor musunuz? Nereden geliyor bu?
Bu, tasavvuf kültüründen geliyor. Bu yayılmış. Eğer şehirleşme ve eğitim ele geçirmemişse, bu hâlâ mayamızda var. Zamanım olsa, hiç şehir yüzü görmemiş ve hiç okumamış köylülerin, özellikle yaşlı kadınların arasında zaman geçirip, onlardan bilgelikler öğrenmek isterim.
Bu topraklarda neler birikmiş. Ne insanlık deneyimleri var. Bir de doğadan kopmamış. Sürekli doğayla haşır neşir içerisinde o bilgelikler bilenmiş. Kitap bilgisi değil. Farkına varmış ve bir yere oturtmuş.
Doğan Cüceloğlu