Logo 200Logo 200Logo 200Logo 200
  • Ana Sayfa
  • Kurumsal
    • Hakkımızda
    • Vizyonumuz Misyonumuz
  • Faaliyetler
  • Ziyaretler
  • Haberler
  • Projeler
  • Galeri
    • Foto Galeri
    • Video Galeri
  • İletişim
✕
  • Ana Sayfa
  • Haber
  • Namaz Saflarının Bireysellikle Ne Alakası Var?
Öz Eleştiri
12 Ekim 2019
Abdurrahman el-Evlaki Suikastinin Üzerinden Sekiz Yıl Geçti
15 Ekim 2019

Namaz Saflarının Bireysellikle Ne Alakası Var?

Kullaştıran ve ilahlaştıran bireyselliklerin orta noktasında insana yaraşır gerçek şahsiyet/kişilik vardır demiştik. Bu durumu kendi gözlemlerimle misallendirmek istiyorum.

Çocuk eğitimiyle başlayalım. Bizim geleneksel (İslami değil) kültürümüzde çocuğa fazla söz hakkı tanınmaz. Çocuk, konuşursa azarlanır. Ona, “çocuk susar ve dinler” diye telkin edilir. Sonuçta çocuğun kişiliği bastırılır, çocuk kendini ifade edemez, pısırık ve utangaç olur. Modern Batı’da ise genellikle bu tefritin zıddından söz edilebilir. Çocuğa aşırı bir öz güven verilir ve herkesten bağımsız, bencillik doğuran bir bireysellik aşılanır. Biraz sonra çocuk annesini, babasını ve ailesini dahi tanımaz olur. Aile mefhumu oluşmaz. Oysa sağlam bir şahsiyetin/kişiliğin oluştuğu yer ailedir. Orada bu denli aşırı bireysellik olmamalıdır. Aksi olmalıdır.

Düşünceye saygı, fikir alışverişi, hoş sohbet ailede başlamalıdır. Yemeği beraberce ve sohbet ederek yeme, yabancılaştıran bireyselliğin önemli bir engelidir. Herkes bir köşede bir şeyler atıştırıp odasına kapanıyorsa o aile bir İslam ailesi olma özelliklerinden önemli birisini taşımıyor demektir. Sanırım bu konuda asıl görev babanındır. Baba kendi gördüğü baskıyı çocuklarına aktaran, korkulan ve kaçılan birisi olmamalıdır. Çocuklar anne babayla birlikte olmayı bir zevk ve fırsat olarak görmelidirler. Modern zamanlarda Müslüman ailenin asıl derdi budur.

Malezya’da bulunduğum yıllarda Müslüman Malay ailesinin bu konuda bizden çok daha yabancılaşmış olduğunu görmüştüm. Kapı komşumuz bir üniversite hocasıydı, aynı zamanda bir caminin Cuma hatipliğini yapıyordu. Yani dini bilgileri olan kültürlü bir Müslüman aileydiler. Komşuluk ilişkisi kurabilmek için hanıma, “Bildiğin birkaç kelimeyle komşunun hanımını çaya davet et, bir akşam oturup tanışalım.” dedim. Bir iki teşebbüsü olduysa da başaramadı. “Bak ben nasıl beceririm” diye bir Cuma saati hocanın çıkmasını bekledim ve ben de tam o anda çıkıp selam verdim. “Cumaya gidiyorsanız beraber gidelim.” dedim. Buyurun dedi ve onun arabasıyla gittik. Yolda tanışma faslı oldu ve onu ailece tanışmak için akşam çaya davet ettim, “Bir Türk kahvesi içelim.” dedim. “İyi olur, düşünelim” gibi sözlerle beni geçiştirdi. Ve girişimlerimiz hep akim (başarısız) kaldı. Sonra anladım ki, Malay ailesinde bir beraberlik yok. En Müslümanında bile ailenin her ferdi çalışıyor ve herkes akşam eve dönerken köşe başlarında çokça bulunan hazır yemek satıcılarından canının istediğini alıyor, eve gelip odasına çekiliyor ve kendi başına yiyor. Fakültedeki oda arkadaşım olan Malay hocayı da birkaç kez eve yemeğe davet ettim. Her defasında beni bir mazeretle atlattı. Çünkü benim davetim, arkasından onun da davetini gerektiriyordu ve onun bunu hanımına anlatması zordu. Burada asıl kötü olan davet etmemek ya da davete icabet etmemek değil, aile içerisinde bir dayanışmanın bulunmamasıdır. Bu durum Batı tarzı bireyselleşmenin sonucudur.

Bu açıdan ailede namazların beraber kılınması çok önemlidir. Baba camiye gitmiyorsa bile namazı evde cemaatle kıldırmalıdır. Kılabilen herkes zevkle, isteyerek namaza iştirak etmelidir. Bu, çocuğa verilecek din eğitiminin de temelidir. Hep söylüyoruz, çocuk temel akide ve din eğitimini aileden alır. Kalıcı olan budur. İmam hatip okulları ya da Kur’an kursları bu fonksiyonu göremez. Onlar daha çok öğretim içindir, bilgilenmek içindir, eğitim için değildir.

Cemaatle namaz, yabancılaştıran ve ilahlaştıran bireysellik için sadece ailedeki bir etken değildir. Camideki namazlar da böyledir. Mescitlerin belli edepleri ve kuralları vardır. Bir araya toplanma bile başlı başına olumsuz bireyselleşmenin bir antitezidir. Camide herkes önce tek tek sünnetleri kılar, sonra müezzininin komutuyla imamın arkasında saf tutulur. Herkes bağımsız bir kişiliğinin ötesinde Allah’a giden yolda bir öndere tabi olur ve herkesle omuz omuza daha büyük bir birlik ve kişilik oluşturur. Burada bencilleştirici ve yabancılaştırıcı bireyselliği önleyen çok önemli bir sünnet vardır. Resulullah Efendimiz (s.a.s.), namazda safların sık tutulmasını ve omuzların birbirine değmesini tavsiye eder. Saflar arasında açıklık kalırsa araya şeytanın gireceğini söyler. İlk bakışta bu anlamsız gibi görülebilir; ama dikkat edilirse cemaatle namaz kılarken dahi yanındakine değmek istemeyen, hep biraz mesafeli duran insanlar bir ölçüde diğerlerinden kopmuş, olumsuz anlamda bireyselleşmiş insanlardır. Bu yakınlaşma, cemaati birbirine kaynaştıran ve birlik içinde sevgi ve ilgi oluşturan önemli bir harekettir.

Faruk Beşer, Yeni Şafak

Paylaş

İlgili Haberler

28 Haziran 2021

Afrika’da Yaşayan 1,2 Milyar Kişi Risk Altında


Devamını Oku
23 Haziran 2021

Ebeveynler Tarafından Yapılan 5 Büyük Hata


Devamını Oku
15 Haziran 2021

‘Geçmişten Bugüne Kudüs 360 Dijital Gösterimi’ Açıldı


Devamını Oku
3 Haziran 2021

Çocuklarda 3T Gerçekten de Zararlı mı?


Devamını Oku

Ara

✕

Son Yazılar

  • Video parametreleri (silmeyin, değiştirmeyin)
    1 Ocak 2023
  • Dernekleri kısıtlayacak yasalar mecliste kabul edildi
    26 Aralık 2022
  • Afrika’da Yaşayan 1,2 Milyar Kişi Risk Altında
    28 Haziran 2021
  • Ebeveynler Tarafından Yapılan 5 Büyük Hata
    23 Haziran 2021

Vizyonumuz

Maddi ve manevi değerlerine sahip çıkan, ulusal ve uluslararası düzeyde başarılarıyla söz sahibi bir sivil toplum kuruluşu olmak.

Sosyal Medya Hesaplarımız

| ilyaorgtr

Hızlı Ulaşım

  • Giriş
  • Yazı beslemesi
  • Yorum beslemesi
  • WordPress.org

 İletişim Bilgileri

  • Orhan Şaik Gökyay Cad. No: 66
       Karşıyaka/İzmir

  • F485+2M Karşıyaka, İzmir

  • +90 232 --- ----

  •  info@ilya.org.tr

 Hızlı Ulaşım

  • Hakkımızda
  • Faaliyetler
  • Projeler
  • Bağış
  • İletişim

Web Sitemizde Arayınız

✕

Sosyal Medya Hesaplarımız

 ilyaorgtr
© 2022 İzmir İlim Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği. Tüm hakları saklıdır.
® Derneğimiz İDSB üyesidir.
✕

Giriş Yap

Parolanızı mı unuttunuz?

Hesap oluştur?